Tükendi
Gelince Haber VerTam Kayıtlı Haşiyeli Mültekal Ebhür Ve Tercemesi 2 Cilt Takım
Müellifinin ismi, İbrahim b. Muhammed b. İbrahim el-Halebi'dir. İstanbul şehrinde Sultan Muhammed (Fatih) Camiinde İmam ve Hatib idi. Sa'di Efendi'nin yaptırdığı Dar-i Kıraat'ta müderris idi. Hicri 956 senesinde 90 yaşını mütecaviz olduğu bir sırada vefat etti. Allah onun ruhunu rahmetine gark etsin. Cennetin ala derecelerinde rızkını ziyade etsin. Müellifimiz, Mülteka'nın dibacesinde belirttiği gibi, istifade erbabından bazı kimseler kendileri için bazı kitapların meselelerini içine alan kolay ibareli, muğlak olmayan bir kitap telif etmesini kendisinden taleb etmişlerdir. O da bu kitabı hazırlamakla onlara cevap vermiştir. Orada, hangi kitaplardan toplamasını istediklerini ve hangilerinden topladığını ifade ettikten sonra, daha başka hangi kitaplardan ilave ettiğini, ne kadar ve hangi mes'eleleri hangi kitaplardan aldığını da zikr etmiştir. Bu arada kitabın evvelinde Hidaye'den bir nebze aldığını söylemesine rağmen, kitabın sonunda Hidaye'den birçok mes'eleleri ziyade ettiğinden bahsetmesi, her ne kadar zahirde bir çelişki gibi görünürse de, mümkündür ki, bu mes'eleler haddi zatında çok olsunlar ve fakat kitabında cem ettiği sair kitapların mes'elelerine kıyasla bir nebze olsun. Yine orada, müellif, İmamlarımızın arasındaki hilafı yani ictihadlarında birbirine karşı çıkıp muhalefet ettiklerini açıklamıştır. Kitabın şerhi Mecmaü'l-Enhur Fi Şerh-i Mülteka'l-Ebhur'ce ifade edildiğine göre İmamlarımızdan maksad, İmam Muhammed el-Şeybani, İmam Ebu Yusuf el-Rabbani ve İmam Ebu Hanife el-Azam Rahimehumullah Taala'dır. Kısa adiyle Mecmaü'l-Enhur'ün müellifi Şeyhi Zade ile çağırılan Abdurrahman Efendi Damad'dır. Allah ona rahmet etsin. Mülteka'nın diğer şerhleri içinde meşhurlardan biri de Dürrü'l-Münteka Fi Şerhi'l-Mülteka'dır. İkisi meşhur bir nüsha içinde biri sayfanın ortasında, biri kenarında olmak üzere bir arada basılmıştır ve ellerde en çok bu nüshalar taşınmaktadır. Müellife ait Halebi Sağir'in tercemesi, takriben onbeş sene önce tarafımdan yapılmış olup, Arapça metniyle bir arada Salah Bilici Yayınevi tarafından okurlarımıza sunulmuş, bu kere onun gibi, özellikle öğrencilerin ellerinde bir fıkıh el kitabı ve Arapça'nın da bir tatbikat kitabı mahiyetini alarak okutulagelen ikinci meşhur kitabı olan bu Mültekal-Ebhür'ü de aynı minval üzere yani Arapça metni ve tercemesi bir arada ve son ve en mükemmel kayıdlı nüshası asıl alınarak sunulmak arzusu, aynı Yayınevince tarafıma izhar edilince, yapılacak şeyin bir özelliği olması dolayısiyle Arapça metniyle tercemesinin bir arada, hacim itibariyle mahdud sınırlı da olsa, okuyucuya sunulmasının sevap olacağı kanaatiyle acizane şahsımdan istenene müsbet cevap vermekten çekinmedim ve Allah Taala'nın inayetiyle bu meydana geldi. Meydana koyduğumuz işlerde henüz kitabımızdan bir satır dahi okumayan kişilere takriz yazdırma geleneğimizin olmadığını ancak gerçekten şu veya bu şekilde yardım ve katkıları olan kişilere önsözlerimizde teşekkür vesilesiyle yer vermemiz, işin gerçek ve samimiytiyle doğrudan ilişkili tutum ve davranışlarımızı aksettirmektedir. Ancak bu bazan bir işin selamete çıkmasında arızaya uğratılmamasında tutulan bir taktik, bir metod da olabilir. Çünkü insanoğlu za'fiyetlerle mualleldir. Bizim gayemiz ise mihnet ve meşakkatlara tahammül edip manialara mukavemet göstererek sabr ve sebat ve metanetle başarıya ermektir. Allah'dan müsbet ve müstecab kılmasını ve başarıya erdirmesini dilerim. Bu tercemede gerek metin içindeki parantezler içinde yer alan. Gerek dip notları şeklinde sunulan izahlar, kitabın şerhi Mecmaü'l-Enhür kitabına dayanılarak veya doğrudan ondan alınarak hazırlanmıştır. Ayrıca kitabın sonuna koyduğumuz Lügatçe ve dini İstılahların bir kısmını kitabın metnine ve hamişine dayanılarak, bir kısmını da Tarifat-ı Seyyidi'den alarak hazırlanmıştır.