Tükendi
Gelince Haber VerMuhterem okuyucularım! Elinizde bulunan bu değerli kitap, bun dan dokuz yüz küsur sene evvel yazılmış çok mübarek bir eserdir. Ha nefı Mezhebinde merci kitabı kabul edilerek muteber metinler arasına dahil edilmiştir.
Yazan merhum ve mağfurunleh Muhammed oğlu Ahmet Ebul Ha| san El-Kuduri El Bağdad'dır; Diğer bir rivayete, göre merhum pederleri] nin ismi Hamdan'dır, (Kudurî) kelimesi nisbetli bir kelimedir. Yani kudure mensup demektir.
Kudur, ihtimal vardır ki, çömlek manasına gelen kıdrın cemi olsu: o takdirde tu sanata mensub demek oluyor ki, bu zat-ı muhterem me dadında çömlekçilik yapanlar varmış ve bu nisbetie meşhur oımuşla Veya kudur, Bağdad köylerinden bir köyün ismidir. Bu yüce insan ve değerli âıim orada doğmuş, dünyaya gelmiş ve ü me^ân bu mekınie şeıe yab olmuştur.
Bu âlim insan (972 - 1037 Miladî — 362 - 428 Hicrî) tarihleri ar sınîla doğmuş ve yaşamıştır.
Altmış beş veya altmış altı sene gibi kısa bir zamanda çok eser âlem-i İslama ithaf etmiştir. Bunlardan en meşhuru Cihad isimli eseri olmakla beraber, şu anda elinizde bulunan Kuduri'sı de pek cihaddan geri kalmaz.www.kitaptakipcileri.com
Cihad adlı eseri o.kadar mühimdir ki, Alman Müsteşriki «Rosen-müller» (1830 - 1767) (Şark lisanlarının hocasıdır) 1825 de Aimancaya tercüme etmiştir.
Elimizdeki El-kuduri'yi çok kişi Arapça olarak şerh etmişler, El-cevheret-tü neyyire, Elmeydanî gibi o şerhlerin bir kısmı elimizde mevcuttur ve bu tercümemizi yaparken onlardan istifade ettik.
Bu mübarek kitap yalnız Arapça ile bırakılmamıştır, Belki zaman zaman başka dillere de tercüme edilmiştir.. Meselâ Sultan Abdülhamit zamanında Kars mutasarrıfı merhum Muhammed Emin Fehim bey tarafından Osmanlıcaya çevrilmiştir. Bu zat-ı muhterem çevirisine «Aziziye» ismini vermiştir. Ve bu kitabın başında Arapça bir mukaddimesi vardır. Orada; «Hanefî fakihî, Hemedanlı Cafer oğlu Muhammed oğlu Ahmed Ebûi-Hasan El-Kuduri'nin kısa metnini Erzurumlu Mütebehhir (deniz gibi alim) ve zamanın müdekkik âlimi Hocam faziletli «Mukdad Fehim» efendinin yanında okuduğum zamanlarda, Irak'ta Hanefî mezhebinin reisliğine kadar yükselmiş, tercih âlimlerinden olan ve bütün âlimlerce Kudurî'si dört meşhur metinden birisi addedilen bu zatın İd? tabını menfaati umumileşsin diye, Türkçeye tercüme etmeyi duşundum ve yaptım. Bu zamanda bu vazifeyi yapan pek nadir olduğu için kitabı1 ma ender bulunan manasına gelen «Aziziye» ismini verdim,» der.
Bu eserin tercümesine 1967 nin dördüncü ayında taşladım. İlk baskısını Salâh Bilici Kitabevi yaptı. Tashihli ikinci baskısını, binbir fakru - zaruret içinde kurmaya muvaffak olduğum ve halen haleflerim bulunan çocuklarımın adına büyük mahdumum Mehmet Arslan tarafından idare edilen «Arslan Yayınları» yaptı. Allaha binlerce şükürler olsun. Ümid ederim ki, tercümemiz piyasada bulunan aynı k bin diğer tercümelerinden çek daha üstündür. Bu iddiamızın dcğrulı ğunu muhterem okuyucularımızın hakemliğine havale ediyoruz.
Muhterem dindaşlarım eğer tercümemde kusur görürseniz lûtfeı Allah rızası için gördüğünüz eksik ve yanlışları bir mektupla bana yazı nız ki, düzeltelim. Beni ikaz edeni, Allah hâb-i gafletten ikaz eylesin.
-Hepimize Allahtan hidayet talebiyle, başta Resulullaha, âline ve e; habma ve bilcümle müslümanlara Allah rızası için Elfatiha.