Tükendi
Gelince Haber VerHalebi Sağir, Osmanlı âlimi ve fakihlerinden İbrahim el-Halebi tarafından; Sedîdüddin el-Kâşgarî’nin Münyetü’l-Musallî eseri üzerine şerh sadedinde kaleme aldığı Gunyetü’l-Mütemelli (Halebi Kebir) eserini mübtediler için muhtasar ederek (Muhtasaru Gunyeti’l-Mütemellî) hazırladığı güzide eseridir. Bu kıymetli eser yazıldığı günden günümüze değin çok ilgi görmüş, ilim erbabı tarafından okunmuş ve okutulmuştur.
HALEBİ SAĞİR’İN MÜELLİFİ İBRAHİM EL-HALEBİ (ö. 956/1549)
Osmanlı’nın mümtaz âlimlerinden ve fakihlerinden biri olan İbrahim el-Halebi Rahimehüllâh (doğum tarihi kesin olmamakla beraber) Haleb’te doğmuştur. İlk dönemlerinde bir sanatla meşgulken gördüğü bir rüya üzerine ilme yönelmiştir. Temel eğitimini Haleb’te görmüş yanı sıra Şam’da da bazı âlimlerden ders almıştır.
İlmi Kimliği
İbrahim el-Halebi başlangıçta Kahire’ye giderek yedi sene kadar akli ilimleri tahsil etmiş ve Haleb’e dönmüştür. Sonrasında kendisine ilim okumaktan maksadın nakli ilimleri tahsil etmek olduğu söylenmiş bunun üzerine Şam yoluyla Hicaza gitmeye karar vermiştir. Şam’a gelince Ebü’l-Mevâhib b. Abdülbâkî, İlyâs el-Kürdî, Muhammed Habbâl, Şihâbüddîn Ahmed el-Gazzî gibi âlimlerden okumuştur. Ayrıca tasavvuf yolunda ise Abdülganî Nablüsî Rahimehüllâh’tan istifade etmiştir. Sonraları Hicaz yolculuğuna devam ederek Mekke-i Mükerreme’ye varmış ve orada bulunan ilim erbabından da istifade etmiştir. İbrahim el-Halebi Rahimehüllâh, Mekke-i Mükerreme’de nakli ilmini de tamamladıktan sonra tekrar Kahire’ye dönmüş ve orada bulunan Hanefî mezhebinin büyük âlimlerinden Seyyid Ali ed-Darîr’den ilmi çalışmasını devam ettirmiş ve çokça istifade etmiştir. Aynı zamanda bu büyük âlimin ders vermede yardımcısı ve vekili olmuştur. Aynı şekilde Kahire’de Şeyh Mûsâ el-Hanefî, Şeyh Süleymân el-Mansûrî, Şeyh Sâlim en-Nefrâvî, Ahmed b. Abdülmün‘im ed-Demenhûrî, Ali İmâdî, Muhammed b. Yûsuf, Mensûr el-Menûfî gibi âlimlerden de istifade ederek bir çoğundan icâzet almıştır. Zahiri ve batıni ilmini ikmal ettikten sonra bir müddet tedris faaliyetin te bulunan İbrahim el-Halebi Rahimehüllâh, yüksek ilmi ve üstün şahsiyeti sebebiyle kısa bir süre içerisinde çok geniş ders halkası kurmuş ve birçok talebe yetiştirmiştir. İcazet aldıktan sonra tedrisat döneminde ilk okuttuğu kitap “Dürrü’l-Muhtâr” kitabı olup, yanı sıra “Hidâye” ve başka kitapları da okutmuştur.
İstanbul Hayatı
İlmi, zekâsı ve ifadesinin kuvvetliliği sebebi ile kısa sürede meşhur olan İbrahim el-Halebi, bir müddet talebe yetiştirdikten sonra 906 (1500) yılı civarında İstanbul’a gelerek yerleşmiştir. Burada çeşitli camilerde imamlık ve tedris faaliyeti yaptıktan sonra Fâtih Camii’ne imam olmuş ve ilmi faaliyeti burada da devam ettirmiştir. Aynı şekilde Sultan Selîm ve Ayasofya Câmii medreselerinde ve Süleymaniye Medresesi’nde de dersler vermiştir.