Tükendi
Gelince Haber VerBilinmelidir ki selef-i sâlihînden olan Ebû Hanîfe, Süfyân-ı Sevrî, Fudayl ibni ‘Iyâz ve Şâfi’î (Radıyallâhu Anhüm) gibi zevâta kirâm şöyle demişlerdir: “İman, namaz, zekât, hac, oruç, abdest ve güsul meselelerini öğrendikten sonra alış-veriş, nikâh-talâk gibi şeriatta ahkâmı bulunan konular öğrenmek de farzdır.”
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in: “İlim tahsili her Müslüman üzerine farzdır” (ibni Mâce, îmân: 17, no:224, 1/81; Ebû Ya’lâ, elMüsned, no:2837, 5/223) hadîs-i şerifinde kastedilen ilim de bunları bilmektir.
Zira hangi konuda şeriat bir farz tâyin etmişse onu öğrenmek de farz olur. Bunu tahsil etmeyen harama düşer. Nitekim Ali ibni Ebî Tâlib (Radıyallâhu Anh): “Dinde fıkıh ilmini tahsil etmeden ticaret yapan faize batar, faize düşer, faizde boğulur gider” demiştir. (Ebulleys e-Semerkandî, Tenbîhü’lğâfilîn, sh:364)
Yine bu nedenle Ömer ibni Hattâb (Radıyallâhu Anh): “Dinde fıkıh tahsil etmemiş olanlar ve ölçüyü tartıyı tamamlamayanlar bizim bu çarşılarımızda alışveriş yapmasın” diyerek câhilleri ticaretten menetmiştir.
Şu bilinsin ki; katıldığım televizyon sohbetlerinde bendenize sürekli faizle ilgili sorular yöneltiliyordu. Özellikle de kredi kartı, borsa, sigorta, finans kurumları, kâr payı, altın hesabı, kasko ve leasing gibi konularda sual ediliyordu. Ben de cevap vermeye çalışıyordum. Tabi ki bu cevaplarımın dinleyicilerin kafasında kalması mümkün olmayacağından, hem faizin ne büyük bir haram olduğunu, hem de faizle irtibatlı olma tehlikesi mevcut olan konuları teker teker ele alıp izah etmek için bu risaleyi kaleme aldım.
Allâh-u Te'âlâ cümlemizi helal rızıklarla merzûk eyleyip, faiz gibi haramlara ve faiz şüphesi olan diğer muâmelelere bulaşmaktan muhafaza eylesin.
Amîn!