Üyelik İşlemleri
Şifremi Unuttum
Sepetim
% 34 İndirim

Celaleyn Tefsiri Arapça

Üretici Liste Fiyatı:
501,50 TL
330,99 TL
Dil : Arapça
Sayfa : 642
Cilt : Ciltli
Kağıt : Şamua
Ebat : 17 x 24 cm
Barkod : 9786257284271
Stok Kodu : SIRAC 106

Celaleyn Tefsiri Arapça

CELÂLEYN TEFSİRİ (TEFSİRÜ’L-CELÂLEYN)

Celâleyn Tefsiri, Celâleddin el-Mahallî tarafından kaleme alınıp, vefat etmesiyle yarım bırakılan ve meşhur talebesi Celâleddin es-Süyûtî tarafından tamamlamış olan Kur’ân-ı Kerîm tefsiridir. Muhtasar bir şekilde yazılmış olan bu eser, tefsirlerin özü manasında “Lübbü’t-Tefâsîr” diye anılmakta olup, günümüze değin çok okunan tefsirlerden biri olarak özelliğini korumaktadır.

LÜBBÜ’T-TEFÂSÎR (CELÂLEYN TEFSİRİ)

Bu kıymetli esere “iki Celâl’in tefsiri” manasında Celâleyn Tefsiri denilmiştir. Zira Celâleddin el-Mahallî, ömrünün sonlarına doğru Kur’ân-ı Kerîm’i tefsir etmek için başladığı Tefsîrü’l-Kur’ân çalışmasının yarısını yazdıktan sonra vefat etmiş ve talebesi Celâleddin es-Süyûtî ise 1 Ramazan 870 (17 Nisan 1466) tarihinde başladığı çalışmasını 40 günde tamamlamıştır. Bu tefsir üzere yapılan incemeler de Kur’ân-ı Kerîm âyetleriyle tefsirdeki harflerin sayısının birbirine eşit olduğu, Müddessir sûresinden sonra ise tefsir kısmındaki harflerin daha fazla geldiği tespit edilmiştir.

Bir dirayet tefsiri olan Celâleyn Tefsiri; dil, üslûp ve ihtisar bakımından bir bütünlük arz etmektedir. Ancak bazı kelimelerin açıklamasında az sayıdaki değişiklikten başka temelde önemli bir fark yoktur. Misal olarak; Mahalli Rahimehüllâh, “sırât-ı müstakîm” ibaresini “cennete götüren yol”, “senden önceki peygamberlerin de yolu olan tevhid yolu” manasını verirken; Süyûtî Rahimehüllâh ise “İslâm dininin yolu” ve “hak yol” olarak beyan etmiştir. Ayrıca Mahalli Rahimehüllâh, “ruh” kelimesini “insanın içine işlemesiyle onu hayat sahibi kılan latif bir cisim” olarak açıklarken; Süyûtî Rahimehüllâh ise “bedenin kendisiyle canlandığı şey” diye beyan etmiştir.

Açık-sade bir dille kaleme alınan bu nadide eser (Celâleyn Tefsiri)’nde âyetler, ilâhî maksadın ayrıntılar içinde kaybolmasına meydan vermeyecek biçimde kısa ve anlaşılır bir üslûpla tefsir edilmiştir. Süyûtî Rahimehüllâh, bu dirâyet tefsirinde izlenen metot hakkında mukaddimede şöyle buyurmuştur: “Allah’ın kelâmından anlaşılanı zikretmek-anlatmak, tercih edilen görüşe dayanmak, gerekli görülen yerlerin i‘rabını yapmak, meşhur kıraatlerdeki farklılığa dikkat çekmek ve bütün bunları özlü bir şekilde vermek.”

CELÂLEYN TEFSİRİ’NİN İKİ YARISININ HANGİ MÜFESSİRE AİT OLDUĞU

Celâleyn Tefsiri’nin hangi yarısının iki büyük müfessire ait olduğu hususunda kaynaklarda farklı rivayetler mevcuttur. Kâtib Çelebi ve birçok müellife göre Bakara sûresinden İsrâ sûresine kadar olan kısmı Mahallî Rahimehüllâh, daha sonraki kısmı Süyûtî Rahimehüllâh yazmıştır. Fâtiha sûresi de imam Süyûtî tarafından tefsir edildiği için eserin sonuna konulmuştur. Ancak bu görüşün gerçekle ilgisi yoktur. Zira bizzat Süyûtî Rahimehüllâh, mukaddimede ve İsrâ sûresine ait tefsirin sonunda belirttiğine göre Mahallî Rahimehüllâh, Kur’ân-ı Kerîm’i Kehf sûresinden başlayıp Nâs sûresine kadar tefsir etmiş, ardından Fâtiha sûresinin tefsirine başlamış, fakat ömrü yetmediğinden eserini bitirememiştir. Süyûtî Rahimehüllâh’tâ Bakara sûresinden İsrâ sûresinin sonuna kadar gelen sûreleri tefsir etmiş ve Mahallî Rahimehüllâh’a ait olan Fâtiha’yı tefsirin sonuna koymuştur.

CELÂLEYN TEFSİRİ’NİN KAYNAKLARI

  1. Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı.
  2. Tabersî’nin Mecma‘u’l-Beyân’ı.
  3. Fahreddin er-Râzî’nin Mefâtîhu’l-Gayb’ı.
  4. Kâdî Beyzâvî’nin Envârü’t-Tenzîl ve Esrârü’t-Te’vîl’i.
  5. Ebû Hayyân el-Endelüsî’nin el-Bahrü’l-Muhît’i.
  6. Buhârî, Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvûd ve Hâkim’in hadis mecmuaları.

CELÂLEYN TEFSİRİ’NİN ÖZELLİKLERİ

  1. Âyetlerin âyetlerle (Kur’ân’ın Kur’ân’la) ve sünnetle açıklanması yönteminden büyük ölçüde yararlanılmıştır.
  2. Hadîs-i şerifler bazan mânen rivayet edilmiş ve bazan da bilinen hadislere atıfta bulunulmuştur.
  3. Âyet-i kerîmelerin nüzûl sebepleri belirtilmiş ve çoğu zaman, “Sebebin özel olması hükmün genel olmasına engel değildir” düsturu uygulanırken zaman zaman nüzûl sebebine dayanılarak âyetlerin özelleştirildiği görülmüştür.
  4. Kelimeler, eş anlamlılarıyla ve hemen hemen âyetlerdeki kalıplarıyla açıklanmıştır.
  5. İki müellifin aynı zamanda dilci olması hasebiyle, sarf ve nahivle ilgili açıklamalara bolca yer verilmiştir. Yer yer kelime ve cümlelerin i‘rabı yapılmış, bu durumda anlamlar nahiv kaidelerine göre değil nahiv kaideleri onlara tâbi kılınarak verilmiştir.
  6. Celâleyn Tefsiri’nde farklı kıraatlere dikkat çekilmiş; kıraat imamlarının isimleri zikredilmeden kıraat farklılıklarının mânaya yansıması üzerinde durulmuş, bunlardan kaynaklanan çeşitli i‘rab şekillerine işaret edilmiş ve zaman zaman şâz kıraatlere de temas edilmiştir.
  7. Her iki müfessir ahkâm âyetlerinin tefsirinde fıkhî birikimlerini ortaya koymuş ve açıklamalarda mensubu bulundukları Şâfiî mezhebini öne çıkarmıştır.
  8. Neshin kabul edildiği Celâleyn Tefsiri’nde, Kur’ân’ın Kur’ân’la ve Kur’ân’ın sünnetle neshine yer verilmiştir.
  9. Eserde bazı müteşâbih âyetler te’vil edilmiş, bunların bir kısmı Selef’in anlayışına aykırı olmakla eleştirilmiştir. Hurûf-ı mukattaa hakkında ise, “Bunlardan murat olunanı en iyi Allah bilir” denilerek bu konuda Selef âlimlerinin yolu izlenmiştir.
  10. Müstakil bir âyet sayıldığı halde besmelenin tefsiri yapılmamış ve besmelenin herkes tarafından bilindiği kaydedilmiştir.

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.