Tükendi
Gelince Haber VerHocamız hayatta iken, ne kendisini, ne de nasıl bir dava şuurunda olduğunu anlayabildik. Bunu canlı bir misal ile anlatacak olursak: Ceviz kurdu gibidir; ki kurt, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer ve onu yemeye başlar. Buraya kadarı normaldir. Fakat cevizi yedikçe şişer, karnı büyür. Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz. Çünkü içi yenilen ceviz kurumuş ve sertleşmiştir; o deliği genişletmek artık imkânsızdır. Oturup bekler; delikten çıkmak için tek çaresi zayıflamayı beklemektir. Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner ve bir gün çıkar. Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ve bir içsiz ceviz kalmıştır.
Kimi insanlardaki para ve mal-mülk hırsı ile evliyânın, âlimlerin kıymetini bilmemesi de ceviz kurdu misâli gibidir. O hırsı yenip, “Artık yeter!” dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur. Geriye sadece ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur...
Biz bu çalışmamızla, kıymetini bihakkın bilemediğimiz hocamızdan dinlediğimiz, inci misali değerli sohbetlerini yazıya geçirerek istifadeye sunma yolunda bir adım attık. Bütün çalışmalarımızı rızasına muvafık kılmasını Rabb’imizden niyaz ederiz…
Bu Çalışma Ailesinin rızası, eski çalışma arkadaşları ve dostlarının samimî gayreti ile Hayata geçirilmek istenmiş, Bir Hocahanımın sohbetleri yazıya dökmesi, Yine Çok Değerli başka bir Hoca efendi gurubunun dizgisinden mizanpajına, Kapak tasarımından baskı işlerine titizlikle takibi ile Vucüd bulmuştur. Hepsine çok teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun diyoruz.